AB, Rusya ve Belarus'tan yapılan tüm tarımsal ithalatlara %50 gümrük vergisi uyguluyor

Avrupa Komisyonu'na göre, bu girişimin amacı, AB pazarının Rusya ve Belarus tedariklerine olan bağımlılığını azaltmak ve bloğun gıda güvenliğini artırmaktır.
AB Konseyi kararı uyarınca, Rusya ve Belarus'tan gelen azotlu gübreler üzerine ek vergiler getirilecek ve oranlar önümüzdeki üç yıl içinde kademeli olarak artırılacak. 1 Temmuz 2025'ten itibaren, üre, amonyum nitrat ve diğer azotlu gübrelerin ithalatı, ton başına €40 ila €45 arasında değişen vergilere tabi olacaktır.
Belirlenen ithalat kotalarının aşılması durumunda korunma amaçlı tarifeler de uygulanacaktır. Rusya ve Belarus'tan AB'ye yapılan birleşik gübre ihracatının izin verilen hacimleri şöyledir:
-
2025–2026 yıllarında 2,7 milyon ton
-
2026–2027 yıllarında 1,8 milyon ton
-
2027–2028 yıllarında 0,9 milyon ton
Bu eşikler aşılırsa, vergiler önemli ölçüde sıkılaştırılacaktır.
Avrupa Komisyonu'nun "Avrupalı çiftçilere zarar verilmesini önlemek" için tedbirlerin izleneceğine dair güvencelerine rağmen, büyük AB tarım birlikleri zaten endişelerini dile getirdi. Rus gübrelerine yönelik koruyucu tarifelerin çiftçiler için üretim maliyetlerini artırabileceği ve Avrupa pazarında gübre sıkıntısına yol açabileceği konusunda uyarıda bulunuyorlar.
Sadece 2024 yılında AB, toplam gübre ithalatının yaklaşık %25'ini oluşturan 6,2 milyon ton gübreyi Rusya'dan ithal etti.
Eurostat'a göre, Mart 2025'te Rusya'dan AB'ye yapılan gübre ithalatı hacmi Kasım 2022'den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı. Bu ithalatların toplam değeri €206,1 milyon olup, hem Şubat ayına hem de önceki yılın aynı dönemine göre %15 artış gösterdi.
Analistler, sevkiyatlardaki artışın mevsimsel talep ve kısıtlamaların dengesiz uygulanmasından kaynaklandığını, bunun da ihracatçıların piyasa açılışlarından hızla yararlanmasına olanak tanıdığını belirtiyorlar.
Rus yetkililer, AB'nin yeni vergilerinin sonuçlarına hazır olduklarını belirttiler. Moskova'daki yetkililer, ülkenin yaptırım baskısına uyum sağladığını ve ihracat rotalarını başarıyla çeşitlendirdiğini vurguluyorlar. Ayrıca, Batı ülkeleri içinde Rusya karşıtı kısıtlamaların etkisizliğini giderek daha fazla kabul eden seslerin arttığını da belirtiyorlar.