FAO: Et ve Süt Ürünlerine Küresel Talep En Az 2034'e Kadar Artmaya Devam Edecek

Belge, OECD–FAO Tarımsal Görünüm 2025–2034 başlığıyla 15 Temmuz'da yayımlandı ve 2034 yılına kadar hayvansal ürünlerin kişi başına küresel tüketiminin ortalama %6 oranında artacağını öngörüyor. En önemli büyümenin, tüketimin küresel ortalamanın neredeyse dört katı olan %24 oranında artabileceği alt-orta gelirli ülkelerde gerçekleşmesi beklenmektedir.
FAO Genel Direktörü Qu Dongyu, bunu gelişmekte olan ülkelerde diyetlerin iyileşmesinin bir kanıtı olarak tanımladı. Ancak, bu olumlu değişikliklerin herkese ulaşmadığını belirtti. Yüksek yoksulluk oranlarına sahip ülkelerde, hayvansal ürünlerin günlük tüketimi son derece düşük kalacak—günde yaklaşık 143 kcal, yani önerilen seviyenin yarısı kadar. Bu durum, besleyici gıdaya erişimdeki kalıcı eşitsizlikleri ve gıda güvenliğini sağlama çabalarının devam etmesi gerektiğini vurgulamaktadır.
Üretim Büyümesi ve Çevresel Riskler
Artan talebi karşılamak için, küresel tarım ve balıkçılık üretiminin 2034 yılına kadar %14 oranında artması gerekecek. Et ve süt ürünleri sektöründe en aktif büyüme bekleniyor: Et, süt ve yumurta üretiminin %17 oranında artması, toplam hayvan ve kümes hayvanı sayısının ise %7 oranında artması öngörülmektedir.
Ancak, üretimdeki bu artış çevresel maliyetler getirecek. Tahmine göre, tarımdan kaynaklanan doğrudan sera gazı emisyonları, daha yüksek verimlilik nedeniyle emisyon yoğunluğundaki azalmaya rağmen %6 oranında artacak. Bu, daha verimli üretime rağmen, sektördeki karbon ayak izini azaltmak için ek önlemler alınmazsa, toplam emisyon hacminin artmaya devam edeceği anlamına geliyor.
Alternatif Bir Senaryo
Rapor ayrıca alternatif bir senaryo ortaya koyuyor: Modern teknolojilerin uygulanması ve tarım sektörüne yapılan yatırımların artırılmasıyla, küresel tarım 2034 yılına kadar daha besleyici gıda sağlayabilir ve mevcut seviyelere göre emisyonları %7 oranında azaltabilir.
Bu senaryo, hassas tarım, ruminantlarda emisyonları azaltan özel hayvan yemleri ve geliştirilmiş besin yönetimi yöntemleri gibi ileri uygulamaların yaygın benimsenmesine dayanıyor. Bu, özellikle gıda güvenliğinin hâlâ yüksek olduğu ülkelerde, koordineli politika kararları, teknolojik yenilik ve hedefli yatırımlar gerektirecektir.
OECD Genel Sekreteri Mathias Cormann, küresel topluluğun açlığı sona erdirmek için gerekli araçlara sahip olduğunu vurguladı. Ancak, tarım-gıda piyasalarını açık tutmanın ve tarımın sürdürülebilir gelişimini sağlamanın önemine dikkat çekti.
Gıda Sistemi İçin Ticaret Bir Temel Taş
Tahmin, uluslararası ticarete özel bir önem veriyor. Uzmanlar, 2034 yılına kadar tüm tarım ürünlerinin yaklaşık %22'sinin, nihai tüketicilere ulaşmadan önce ulusal sınırları aşacağını tahmin ediyor. Açık kurallara dayalı çok taraflı bir ticaret sistemi, fazla ve eksikliklerin yeniden dağıtılması, fiyatların istikrarının sağlanması ve küresel gıda dayanıklılığının güçlendirilmesi için hayati bir araç olarak kalmaya devam ediyor.
Rapor, aktif ticaret olmadan küresel tarım-gıda sektörünün, gıda sisteminin karşı karşıya olduğu zorluklarla baş edemeyeceğini vurguluyor.